DİĞER
"Dirmit ile Yusuf Umut’un hikâyelerinde, Türkiye sosyolojisinde kendini bulmaya çalışan bir kadın ve bir erkeğin hikâyesiyle yüzleşiriz. Bugün de söz konusu sınıfsal yapılar açısından Türkiye’de çok benzer hayatların yaşandığını bilfiil biliyoruz."
"Bugün kullandığımız bir terimin yüzyıllar, binyıllar önce ne anlama geldiğini bilmek görüşlerimize bir derinlik kazandırır. Kelimelerin üst üste binen türlü anlamlarını bir arada görmek insan zihninin derin tabakalarına inmek gibi heyecan verici bir yaşantıdır."
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Şiiri Tanrısal, sınırsız kudrete sahip yaratıcı bir öznenin ürünü olarak görmeyi terk ettiğimizde lirik ve lirik olmayan ayrımı ortadan kalkıyor. Replikantların İç Dünyası, özellikle de lirik özne kavramını büyük ölçüde dinamitliyor; yine de alıntılar, aktarmalar, farklı sesler, düşünceler denizinde şair kendisine özgü bir ada yaratıyor."
Çocuk edebiyatında dikkat çeken yenilikler ve yeni kitaplar: Bu listedeki tüm kitapların ortak özelliği, çocuk edebiyatındaki yenilikçi duruşları. Kimi ifade biçimi, kimi kelime yapısı, kimi metin ve görsel dengesi açısından, kimiyse tamamen özgün konuları nedeniyle seçildiler...
"Sorun şu ki, okuma kültürü gelişmiş ülkelerden farklı olarak Türkiye’de uzmanlaşmış kitapçıların sayısı bir türlü artamadı. İstanbul’dan Denizler Kitabevi benzeri, o alanda aradığınız eseri veya o eserle ilgili malumatı bulabileceğiniz kitapçı sayısı o kadar azalmış durumda ki, kültürel hayatımızda uzmanlıklar şaibeli hale gelecekler."
“İslam dünyası kavramı, İslamın kendisi kadar eski olan 'ümmet' kavramından gelmemiş; 1870’lerde, Avrupa imparatorluklarının dünya Müslümanlarının çoğunu yönettiği bir dönemde, Batı’daki 'Hıristiyan medeniyeti'nin antitezi olarak ortaya çıkmıştır. Bir başka ifadeyle, Müslümanlar 'Küfür tek millettir' demeden çok önce, Avrupa’nın emperyal elitleri, “Dünyadaki Müslümanlar tek millettir” anlayışıyla, Müslümanları aşağı ve geri bir din ve medeniyetin temsilcileri olarak tanımlamıştır."
Umut Dağıstan'ın Melek Gibi Bir Şey adlı romanı haftaya Nota Bene Yayınlarından çıkıyor. Romandan kısa bir bölümü Tadımlık olarak sunuyoruz.
"1980’lerden başlayarak 2010 yıllarına uzanan, çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlanmış seçme söyleşilerde Ömer Uluç’un pek çok ilginç tespiti yer alıyor. Mesela: 'Ben resmi bir el işi olarak değil bir düşünce, bir buluş işi olarak ele alıyorum, dolayısıyla tehlikeli bir şey olarak biliyorum'. Umut Burnundan Dolaşarak, gerçeğin karanlık yanını reddetmeden umut etmeye çağırıyor bizi."
"Yeni teknolojiler bilinmezlik potansiyelleriyle gelirler ve bu bilinmezlikle oynamak, onunla flörttür heyecan verici olan, onlara taşlaşmış kanaatlerle karşı durmak değil."
Jonathan Safran Foer’in metinlerinde bir olaya gülmek, aynı zamanda o olayı anlamaktır da...
Türkiye’de devlet-doğa rabıtasında karşımıza çıkan olgu, emekçilerin ve doğa haklarının yerine, neoliberal politikaların ve çıkar-rant odaklarının yerleştirildiği, iktidar sistemini destekleyen ve pekiştiren bir yerel yönetim pratiğinin hâkim olduğudur...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.